Yarımca Yaylası / Erbaa / Tokat

Daha önce sizlere dayımdan bahsetmiştim. Her anında neşeli biridir. Ama çok nadir de olsa ciddiyetini koruduğu zamanlara da denk gelmişimdir. Genel olarak neşe küpüdür.

Dayım, anneannem ile beraber yaşıyor. Ömrü çobanlıkla geçmiş, hiç evlenmemiş, neşesinden hiç bir şey kaybetmemiş dayım. Ben bildiğimden beri iki işle uğraşır. Birisi çobanlık diğeri de odun işleri. Bazen yaylada bazen köyde ama bayramlar da dahil boş durduğunu pek görmedim.

Bu fotoğrafı ise Yarımca Yaylası’nda çektim. El arabası içine boş su bidonlarını doldurmuş, kaynaktan su doldurmaya gidiyordu. Yemyeşil Yayla kokusu, harika bir doku ve bir taraftan da türkü söylüyordu.

Sonra çeşme başında beni fotoğraf makinemle görünce, “Çek Niyazi Çek” dedi. O anda su bidonlarından birini eline aldı ve kendine has neşesiyle türkü söylemeye başladı. Tabi ki, o meşhur gülüşü yine fotoğraftaydı.

Yine harika bir kare çıkmıştı ortaya. Dayımın bu gülüşü bu fotoğrafa ödül getirmişti. Çağın Göz Hastanesi, Müziğin Rengi konulu fotoğraf yarışmasında mansiyon ödülü almıştı. Fotoğrafı sergilerde, dergilerde boy boy yer aldı.

Daha önce de söylediğim gibi, imkanlar dahilinde dayıma güzel bir belgesel yapmak istiyorum. Ne kadar eğleneceğiz ortada değil mi? Varın, siz hayal edin…