Zile Obası / Mesudiye / Ordu
Nereden bakarsanız bakın, Anadolu’da yaşam gerçekten bambaşka. Aile olmak başta olmak üzere, sevginin, hoşgörünün ve daha nice güzel duygunun merkezi gibi.
Mesudiye yaylalarına fotoğraf çekmek için gitmiştim. Bahar yeni gelmişti henüz bu güzel yaylalara. Yüksek bir tepeden Zile Obası’nı izliyordum. Dikkatimi iki insan çekti. Aşağılarda çalışan bir çift gördüm ve tanışmak için obaya inmeye karar verdim.
Çiçekler içinde bir yayla hayal edin, tüm güzel kokular birbirine karışmıştı. Ayrıca her yerden inek ve kuzu sesleri yükseliyordu. Eskimiş ahşap yayla evlerinin arasından bu güzel insanları görebiliyordum. Bahçeye bir şeyler dikiyorlardı.
Onlar da beni görmüştü. Necmettin Hocam ile bahçeye doğru yanaştık. Selamımı verdim kolay gelsin, bereketli olsun dedim. Kendimi tanıttım.
Uzun bir muhabbetin ardından bir sürü fotoğraf çektim. Papatyalar her yerdeydi, bu fotoğrafa en çok yakışan çiçekti. Teknik açıdan istediğim olmadı ama sıcaklığı yetiyordu.
Kara lahana dikiyorlardı, emek ile beraberce. Amcaya kasketinin çok güzel olduğunu söyledim. Yenisinin diğer evinde olduğunu söyledi, gönlü bol insan yanında olsa hediye edecekti.
Bazen kendime çok kızıyorum, uzun zaman oldu bu yaylaya gitmeyeli. O güzel insanları inşallah bu baharda tekrar ziyaret edeceğim. Bu güzel fotoğrafları da hediye etmek istiyorum.