Karayaka / Erbaa / Tokat

Anadolu’da bazı evlere girdiğimde, çocukluğuma yolculuk yapmış gibi hissediyorum. Kapının gıcırdayan sesi, ters tavan tahtaları, şiir gibi perdeleri beni benden alıp geçmişe sürüklüyor. Sanki yanan bir sobanın dibinde, bir minder üstünde uyumanın verdiği huzur gibi.

Karayaka Kasabası’na ne zaman yolum düşse akrabalarıma uğramaya çalışırım. Babannemi görmüşcesine mutlu olurum, onlarla sohbet ederim. Ayrıca çocukluğumda hayal meyal hatırladığım bu sokakları arabayla geçerken bazı küçük hatıralarla karşılaşır gibiyim.

Bu fotoğrafın çekim aşamasında da muhabbetle beraber çok keyif aldım. Bir pencere önü, eski perdeler, ayıklanmayı bekleyen tahıllar ve bir zamanlar Anadolu diye haykıran bir saat. Ve bir başına kalmışlık. Hepsi bu fotoğraf için bir araya gelmişti sanki. Fotoğraf, zamanın tanığıdır sözünün gerçekleşmiş hali gibiydi.