Pınarbeyli / Erbaa / Tokat

Bazı meslekler gerçekten saygıyı hak ediyor. İşini severek yapan bir avuç insanın hala bir yerlerde yaşadığını bilmek mutluluk verici. Gurbet ellerde göçebe de olsa bir uğraşın peşinden gitmek ve o işten ekmek parası kazanmak kolay iş değil. Tüm inancımla saygı duyuyorum.

Bahar ayıydı. YouTube üzerinde, yaban hayatından Türkiye’de ilk canlı yayın yapan Kenan Kesmez abinin köyü Pınarbeyli’ye gittim. Eski adıyla Manasköy olan bu yer, tarihi İpek Yolu güzergahı üzerinde yamaca yaslanmış şirin bir yer. Daha önce hiç gelme fırsatım olmamıştı, hem canlı yayını yerinde görmek hem de köyden Burak kardeşim ile tanışmak için gitmiştim.

Köyü ve çevresini daha yukarıdan görmek için Burak ve Lütfü kardeşimle, Alahtiyan Patetesi ile ünlü Günebakan Kasabası’nın seyir tepesine çıktık. Bir yanda Erbaa Ovası bir yanda Niksar Ovası vardı. Yeni yapılan Tepekışka Barajı ise yılan gibi kıvrılmıştı. Karanlık Dere dediğimiz ve suyun çok sert aktığı bu alanı tamamen durdurmuştu.

Bu sırada aşağıya doğru bakarken çok kalabalık, nokta nokta sıralanmış bazı cisimler gördüm. Fotoğraf makinesi ile çekip yakından baktığımda ise bunların birer arı kovanı olduğunu fark ettim. Fotoğrafçı boş durur mu? Arkadaşlar da arıcıyı tanıdıklarını söyleyince fotoğraflamak için hemen yola koyulduk.

Arı kovanlarının yanına vardığımda binden fazla olduğunu ve çok büyük bir ekibin orada çalıştığını öğrendim. Sağolsunlar, beni de kırmadılar ve hem karadan hem de havadan bir kaç güzel kare çekmeyi başardım. Bu fotoğrafta ise, kovanların oluşturduğu riitmden faydalanarak arıyı kovmak için kullanılan duman yöntemini kritik anda  fotoğrafladım. Işığı, konumu ve arıcının o andaki duruşunu beğenmiştim.

Ordulu olan bu arıcılar, bu bölgedeki çiçekler bittiğinde Erzincan’a yolculuk edeceklerini söylediler. Onlara her daim bol kazançlar ve bereket diliyorum. Doğa dostu olan bu mesleği umarım bir ömür devam ettirirler. Kenan Kesmez abi başta olmak üzere, bana rehberlik eden Burak ve Lütfü kardeşime de çok teşekkür ederim.